
Muzaffer Koşan
Erzincan’da üretilen, püre ve meyve suyu konsantreleri mama yapılmak üzere dünya bebeklerine armağan ediliyor.
Meyvecilik sektöründe büyük aşamalar kaydederek kalite ve verim noktasında büyük artış yakalayan Erzincan’da sözleşmeli meyvecilik devri başlamasının ardından Erzincan’da üretilen meyve püreleri bebek maması olarak dünya bebeklerine armağan ediliyor.
Şehirde ki özel bir firma tarafından püre haline getirildikten sonra bebek maması yapılmak üzere Ukrayna, Amerika, Japonya ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler başta olmak üzere birçok ülkeye gönderiliyor.
Türkiye’nin birçok bölgesinde bahçelerde yetiştirilen meyveler, üreticiler ve işçileri tarafından toplanarak, püre, meyve suyu konsantreleri ve organik sebze-meyve sektöründe faaliyet gösteren bir firmaya teslim ediliyor. Bu firmanın tesislerinde püre haline getirilen elmalar, bebek maması yapılmak üzere Avrupa, Amerika, Kore, gibi ülkelere ihraç ediliyor.
Erzincan’da bulunan firma da günlük 750 ton meyve işleniyor. 3 vardiya şeklinde çalışan firma Erzincan’da 150 kişiye de istihdam sağlıyor. Firma yıllık 70 bin ton ürün işlerken bu ürünlerin yüzde 98’i ihraç ediliyor. Firma tarafından üretilen ürünler Avrupa, Amerika, Kore, gibi ülkelere ağırlıklı olarak ihraç ediliyor.
Gıda Mühendisi Emre Çiftçi: “Fabrikada biz genel olarak meyve suyu ve meyve püreleri ile bunların konsantrelerini yapıyoruz. Burada ki işlem meyvenin fabrikaya gelmesi ile başlıyor. Burada ilk kalite kontrolleri yapıldıktan sonra ürünler meyve kabul aşamasını geçip işlenmek üzere yıkanma aşamalarına tabii tutuluyor. Yıkanan, seçilen, ayrılan ürünler daha sonraki proses aşamalarını takip ediyor. Burada bütün aşamalarda çok sıkı gıda güvenliği aşamaları ve bununla birlikte kalite kontrolleri oluyor. Nihayetlenen ürünler püre, püre konsantre, meyve suyu ve bunların konsantreleri aseptik dediğimiz dolum sistemleri ile dolumu gerçekleştiriliyor. Daha sonra bunlar depolarımıza alınıyor. Depolama koşullarına göre oda sıcaklığında, 0-5 ve eksi 18 gibi saklanıyor ve sonrasında da dünyanın dört bir tarafına da ihracatı gerçekleştiriliyor. Özellikle gıda güvenliği ve ürünün kalitesi çok önemli. Yaptığımız bu işte. Dolayısıyla her bir aşamasında ürünün gerek sıcaklık kontrolleri olsun, gerek temizlik kontrolleri olsun, ürünün kalitesine yönelik kontroller gibi birçok parametre kontrol ediliyor. Ve tabii ki bunlara yönelik proses sırasında düzeltmeler yapılıyor. Mevcut pandemi sürecinde de ilave pandemiye yönelik mevcut gıda kontrolleri de ilave oldu. Dolayısıyla biz işimizi çok sıkı tutarak burada devam ettirmek durumundayız” dedi.
Tunay Gıda A.Ş Genel Müdürü Gonca Kırtıloğlu Demir: “Fabrikamızda ağırlıklı olarak organik ve konversiyonel ve bebek mamasına uygun meyve püreleri, püre konsantreleri NFC meyve suları ve berrak meyve uyu konsantreleri yapmaktayız. Yaklaşık üretimimizin yüzde 80’ni organik ürünler teşkil etmekte. Toplam üretimimizin yüzde 98’ini de ihraç etmekteyiz. İhraç ettiğimiz ürün gurupları arasında ağırlıklı olarak bebek mamasına uygun ürünler Baby Food dediğimiz ürünler ve organik tarafta ki meyve suyu konsantreleri ağırlıklı olarak gerçekleşmektedir. Üretimimizin yüzde 80’ini organik yapmamamız da ki amaç hem doğaya, hem çevreye, hem insana, hemde bitki korumada ki görevimizi de yerine getirmektir. Üretim tesislerinde yaptığımız ürünlerin büyük bir çoğunluğu Baby Food olarak gönderilmekte. Özellikle Avrupa’ya, Amerika’ya, Kore pazarına ağırlıklı olarak çalışmaktayız. Ürettiğimiz ürünler arasında ağırlıklı olarak ana ürünlerimiz elma, vişne, nar, kayısı ve bunun haricinde dünyada hiç işlenmeyen kuşburnu, kızılcık, blueberry, girebolu gibi yabani ürünlerde ve yine bir takım arge çalışmaları ile alıç projesi gibi ürünlerde işlemekteyiz. İhracatımızın çok yoğun olmasında ki ana etkenlerden bir tanesi çok yoğun hijyenik standartlara uygun üretim yapmamız ve dünyada ki belki de en çok akretitasyona ve hijyenik şartları, standartları sağlayan sertifikalara sahip olan şirketlerin başında yer almaktayız. Ve dünyada sattığımız ülkelerde ki firmalarda kendi ülkelerinde ki lider ilk 10 firmalar arasında bulunmaktadır. Ana tercih edilişimizin başında da hijyenik koşullarımızın ve kalitemizin çok yüksek standartlarda olması. Bulunduğumuz bölgede endüstri kirliliğinden uzak, organik tarıma çok yatkın bir bölgede yer almamızdan dolayı bunun avantajını da kullanmaktayız. Tüm dünya bebeklerinin Baby Fooda uygun ürünlerinin büyük bir kısmının buradan gittiğini büyük bir gururla söylemek isterim. Bunu da toplamda 450 üretici ve 19 bin dekar alanda yaptığımız organik ürün sahalarından temin ediyoruz. Pandemi sürecinde fabrikamız üretime hiçbir şekilde ara vermeden devam etti. Bu süreçte aldığımız çok ciddi önlemlerimiz vardı. Pandemi kurulumuz her hafta toplanarak günün koşullarına uygun kurallarla işletmeye devam etti. Personelimizin girişte ve çeşitli faaliyetlerde fabrika içerisinde ateş ölçümleri, günün belirli saatlerinde belirli aralıklarla maske değişimleri, dışarıdan hiçbir şekilde ziyaretçi kabul etmemek, personel ve ailesinin tüm sağlık kontrollerini çeşitli periyotlarla takip etmek ve evlerinde izole kalmalarını sağlayarak bu süreci başarı ile atlattık ve çalışmaya devam ediyoruz. İhracatımızın yüzde 98’e ulaşmasın da ki ana sebep çok fazla sayıda kalite sertifikasına sahip olmamız ve bu sertifikaları işletme içinde yaşatıyor olmamız, kalitemizden ve hijyenden hiçbir şekilde ödün vermememiz ana etmenler arasında bulunmaktadır” dedi.