ErzincanGenelGüncel

Orman Yangınlarına Karşı İlginç Eylem

Muzaffer Koşan

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, son dönemlerde artan orman yangınları üzerinde bilinç oluşturmak ve bu konuda farkındalık oluşturmak için yanmış çam ağacını sırtında taşıyarak yok olan bitki örtüsüne uygulanan şiddete dikkat çekti.

Yaptığı performans ile ilgili olarak açıklama yapan Prof. Dr. Kavukçu; “ Daha önce mevsimler üzerinden yaptığım enstalasyonları Mevsimler ve Biçimler, Sınırların Sınırsız Çığlığı, Şiddeti Düşünmek serileri gibi işlerinde çeşitli konstrüksiyonlar oluşturan ve orman yangınlarına dikkatleri çekmek için yaptığım Şiddeti Düşünmek: Yangınlar (2019) isimli çalışmayla, doğa-insan, varlık-yokluk, sonsuzluk, şiddet, atık gibi konuları gündeme getirmiştim. Bu kez de Erzincan merkezde bir parkta yanmış ağaçları ters ve düz yerleştireceği bir alan-kurgu/enstalasyon yaptım dedi.

Bu alan-kurguyu oluşturmadan önce bir performans yapan Kavukcu, orman yangınlarında yanmış bir ağaçla bütünleşik bir yaşam dili oluşturacak. Performansında sanatçı, yanmış ağacı sürükleyecek, kimi zaman birlikte oturacak, ona sarılarak, içine girerek ve bazen onu tamamen omuzlarımın üstüne alıp taşıdım. O ağacın hayatımızdaki sonsuz önemine vurgu yapmak bu yaşamsal bütünleşme davranışları ile performansımı sürdürdüm. Ardından bu ağaçları hala yeşil olan ağaçların hala yaşamın devam ettiği ağaçların arasına getirip ağaçlara ters astım. Ağacı taşırken verdiği görüntü yanmış bile olsa bir ağacı baş tacı eden insan görüntüsüdür. Sözün söylenmesi gereken alana, yaşamın devam ettiği yeşil doğaya ağaçları getiren sanatçı, insanların bu konudaki sorumsuzluğuna tepki göstermektedir.

Parkta yapacağı alan-kurguyu özellikle canlı-cansız tezatlığı üzerinden kurgulayan Kavukcu, parkın içindeki yemyeşil ağaçların arasına yerleştireceği ölmüş ağaçlar ile bu tezatlığı ifade edecektir. Orman yangınları her sene ülkemizde ve dünyada hektarlarca alanı küle çevirip, içindeki bütün canlılarla birlikte nefes alanlarımızı yok ederken, sanatında konuya tepkisiz kalamayacağını ifade eden sanatçı, canlı ağaç- yanmış ağaç kontrastını özellikle insanların yoğunluklu bulunduğu şehir merkezinde yaparak, insanlara sürekli devam eden orman yangınlarını ve dünyamızın geleceğinin yok olduğunu hatırlatmak istemektedir. Çoğu zaman insanların dikkatsizliği, kimi zaman ise terör amaçlı kasti eylemler ile ortaya çıkan orman yangınlarının en büyük sorumlusu, kasti olsun ya da olmasın, insanlardır. Bu bağlamda sanatçının insanlara yangının sonuçlarını(yanmış ağaçları) taşıyarak ve göstererek yaptığı hatırlatma konuya yönelik gereken sorumluluğu üstlenmeleri yönünde bir istek ve uyarıdır.

Özellikle son günlerde terör eylemi olduğu düşünülen Hatay’daki yangının ardından bir kez daha düşünülmesi gereken, bu kendi varlığına ihanet, kendi nefesine ihanet eyleminin sonuçlarına ilişkin etkili bir söz söylemek isteyen sanatçının bu çalışması manidardır. Zira orman yangınları çoğunlukla doğal olmayan nedenlerle, insan eli ile ortaya çıkmaktadır. Ancak özellikle terörün alçak diline kurban giden bu ormanlar, bu ülkedeki herkesin geleceği ve nefesidir. Yeşil alanların yok edilmesi, sonuçları kısa sürede önlenemez bir tahribata yol açmaktadır.  Sorumsuzluk veya ihanet içinde ki insanın hataları sonucu ortaya çıkan orman yangınları, doğaya şiddetin en büyük göstergesidir ve sürekli olarak doğayı ters yüz etmektedir. Sanatçının yanmış ağaçları, doğanın, ormanların bir parçası olan canlılar gibi dallar arasında asması da bu ters yüz olma, ölüm-yaşam, canlı-cansız tezatlığının bir ifadesidir. Zira ormanlar sadece ağaçlardan ibaret olmayıp gözle görülen ve görülmeyen bir çok canlının yuvasıdır.

Kavukcu, orman yangınlarında yanmış/yakılmış ağaçlar ile performans gerçekleştirdikten sonra o ağaçları getirip ters yerleştirerek, kimi zaman vurdumduymazlık kimi zaman ihaneti içerisinde barındıran bir davranış biçiminin çaresiz ve acı sonuçlarını irdelemek ve eleştirmektedir. Sanatçı, sanatın dilini kullanarak doğa ile insan ilişkisini sorguladığı işinde, bu tarz durumların dünyamızın geleceği adına ne kadar tehlikeli olduğuna dikkat çekmek ve tepki göstermek istemektedir.   Modern toplumların bencil insan yapısını merkeze alan yaklaşımı, doğa-insan ilişkisini zayıflatmıştır ve insan doğaya karşı katılaşmıştır. Konuyu, doğadan koparılmış/ yanmış ağaçlar ölürken, insanlığında geleceğinin öldüğü gerçeği ile ele alarak onları bir araya getiren sanatçı, insanlığın doğaya karşı bu katı tutumunu eleştirmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu